Ünü ülke sınırlarını aşmış ve sadece kemençe üzerine uzmanlaşmış tek zanaatkar diyebiliriz. Ülkemizin önde gelen kemençe virtüözleri ya Murat Yerden’in kemençelerini kullanıyordur ya da kullandıkları kemençeler Murat Yerden’in elinden geçmiştir. Kadıköy Pavlonya Sokaktaki yerine uğradığınızda, meşhur bir kemençe sanatçısının Murat Yerden’in elinden geçmiş bir kemençeden çıkardığı nameleri duymanız, 100-150 yıllık Baron yapımı bir kemençenin tamiri öncesinde ve sonrasında yaşadığı değişimi görmeniz ya da doktorasını İtalya’da tamamlamak üzere olan bir kemençe aşığının sohbetinde bulunmanız işten bile değildir. Atölye, yeni başlayandan ustasına kemençe çalanların yanı sıra farklı müzisyenlerin, enstrüman yapımcılarının, konservatuar öğrencilerinin oturup sohbet ettikleri bir yerdir aynı zamanda.

Kendisini alaylı bir kemençe ustası olarak tanıtan Murat, kemençe yapımını radyo sanatçısı Fikret Karakaya’dan öğrenmiş. İhsan Özgen ile tanışmasının hayatında önemli bir çığır açtığını ifade ediyor. Sonrasında İTÜ konservatuarı Saz Yapımı bölümü mezunu ve ünlü bir ud yapım ustası Mustafa Copçuoğlu’nun Burak Saz Yapım Atölyesinde bulunmuş. 6 yıl birlikte çalıştıktan sonra aynı pasajda kendi atölyesini açmış. Atölyesinde hem İhsan Hocanın hem de Türk müziğinin önemli isimlerinden olan Tamburi Cemil Bey ve Aşık Veysel’in fotoğraflarını baş köşelere yerleştirmiş.

Şimdi ise Murat’ın çırağı, İTÜ konservatuarı Saz Yapımı bölümü öğrencisi Melike Sarıkaya. Murat Yerden ile birlikte çalışabilmek için Ege Üniversitesinden İTÜ’ye yatay geçiş yaparak okulunu bile değiştirmiş. Atölyenin alt katında kendi tezgahını da kuran Melike bugüne kadar 7-8 kemençe yapıp teslim etmiş. Ama bazen eksikleri/yanlışları ustası tarafından fark edilip düzeltilince yaptığı yanlışa biraz canı sıkılsa da azimle ve başarıyla devam ediyor çalışmasına. Murat’ın olmadığı zamanlarda dahi çoğu zaman kendisini atölyede bulabilirsiniz.

Murat’ın bugüne kadarki süreçteki hikayesi de biraz sıra dışı. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon bölümü mezunu, sıkı bir rock dinleyicisi ve gitaristi olmasına rağmen bir gün duyduğu kemençe sesine kendi tabiriyle aşık olup bu konuya eğiliyor. Kemençe çalmak için Fikret Karakaya’dan ders aldığı dönemde kendi sazını yapmaya karar vermesi ve bu süreçte yaşadıkları, çalıştığı işini bırakıp bu alana yönelmesi ile sonuçlanıyor ve İstanbul kemençesi 21. yüzyılda önemli bir usta kazanıyor. Tabii ki Klasik Türk Müziği ve kemençenin yanı sıra hala Rock dinliyor ve çok yakın bir zamana kadar, kurucuları arasında yer aldığı bir rock grubunun gitaristliğini de yapmaya devam etmiş.

Bir sohbet sırasında Furkan Bilgi, Murat Yerden ile ilgili “Biz burada Murat’la otururken bir açıyor Hafız Sami’yi mesela, deşarj oluyoruz, bunu unutmamamız lazım hiçbir şekilde. Bunu unutursak kökümüzü unutmuş oluruz” derken Murat’ın “Ben orada istediğim sevdiğim için açıyorum, yoksa bayrağı taşımalıyım, bu müzik susmamalı diye açmıyorum. Yoksa görev gibi yapınca daha da kötü oluyor.” demesi üzerine Furkan, “bunu benimsemekten bahsediyorum. Sen Hafız Sami’yi dinlemeyi ruhunda benimsemişsin. Sen ki en sert müziğin içinden rock içinden geliyorsun, Led Zeppelin’den Pink Floyd’dan geliyorsun.” diye onaylıyor. Tabii ki her ikisi de bu müziği anlamak için biraz zaman geçirmenin gerektiği, bir dil öğrenmek gibi olduğu, dili öğrendikten sonra edebi eserlerden zevk almaya başlamaya benzediğinde anlaşıyorlar. “Klasik batı müziğinde de aynı, İlk dinlediğinde Mahler’i çok beğeniyorum diyen olmuş mudur mesela” diye ekliyor Murat.

Kemençe yapımında yenilikler de yapmaya çalışıyor, banço burgusu gibi farklı burguları, farklı tekne derinliklerinin akustik etkilerini, farklı malzemeleri deneyerek kemençe sazının gelişimine katkı sağlamaya çalışıyor. Akademi ile işbirliği de bu ilgisinin içinde. Birini restore ettiği, biri de restore edilmeyi bekleyen yaklaşık 100-150 yıllık Baron Usta yapımı iki kemençe Dokuz Eylül Üniversitesi konservatuarı öğretim üyesi Dr. Murat Küçükebe tarafından bir hastanede bilgisayarlı tomografileri çektirilerek incelemeye alınmış durumda.

İbrahim Genç

Haziran, 2021