Ejder Sarıkaya 24 Haziran 1989’da İstanbul’da doğdu. Sekiz yıl eğitim aldı ve orta okuldan hemen sonra tekstil sektöründe işçi olarak çalışmaya başladı. Bugün evli olduğu Pelin ile 2007 yılında tanıştı. 2008’de askere gitti ve sonrasında da sözleşmeli er olarak hayatına devam etmeye karar verdi. Gizlice başvurusunu yapıp Ankara Zırhlı Birlikler Okulu Ve Tümen Komutanlığı’na gitti, akabinde Şırnak’a atandı. Bu aşamadan sonra haber verdiği annesinden helallik alamayınca askerlik macerası başlamadan bitti ve İstanbul’a döndü.

İstanbul’da özel bir üniversitenin restoranında garson olarak işe başladı. 2012’de Pelin’le evlendi ve 25 Ocak 2014’te oğlu Ayaz doğdu. Ayaz’ın doğumundan sonra iş değiştirerek VKV Amerikan Hastanesi’nde porter olarak daha iyi şartlarda çalışmaya başladı.

Porter kelimesi bu alanda “Yardımcı Sağlık Personeli” anlamında kullanılıyor. Sorumluluğu, hemşirelik hizmetlerince kendisinden istenen her görevi yerine getirmek. Hastanede yatıp ameliyat olan insanların çoğunun aklında bir süre sonra sadece kendi operasyonlarını yapan cerrahın adı kalır. Oysa bu isimsiz insanlar, “porter”lar, sizi önce odanıza yerleştirir, hazırlığınıza yardım eder, ameliyathaneye götürür, sizi taşır, ameliyat masasına yerleştirir. Varis çorabınızı giydirir, kollarınızı pamuklara sarar, cerrahın istediği ameliyat pozisyonunu hazırlar, sizin tüm eklemlerinizi basıdan korumak için silikon yastıklar yerleştirir, ameliyat bölgenizi traş eder ve ameliyat boyunca ekipten gelecek her istek için çağrılmayı bekler. Gözlerinizi açtığınızda sizi kucaklayan, odanıza götüren, odanızda duşunuzdan yürüyüşünüze her aşamada elinizi tutan, temizliğinizden tedavinize  her türlü fiziksel desteği sağlayan, taburculuğunuzda kapıya kadar sizi uğurlayan kişidir.

Porter Ejder’in günü 05:35’te çalan alarmla başlıyor. Makinede Türk kahvesini yapıp balkonda içtiği sigarasıyla uyanmaya çalışıyor. İkinci sigarasını LPG’li arabasının ısınmasını beklerken içiyor. Güneş doğarken yola koyuluyor ve yol üzerinde iş arkadaşı Yağmur hemşireyi evinden alıyor. Hastane sokağında park yeri bulma stresi sonrası simitler alınıyor ve 07:30’da iş maratonu başlıyor.

Ejder, işyerinde neşeli, muzip, fanatik Fenerbahçe taraftarı, sevilen biri olarak tanınıyor. İşler o günkü mesai planlaması doğrultusunda en erken 15:30’a ya da çok daha geç saatlere kadar sürüyor. İş çıkışı denk gelirse arkadaşlarıyla bir çay içip evin yolunu tutuyor.

Ejder evde annesi, babası, eşi, oğlu Ayaz ve 25 Ağustos 2020’de doğan ikinci oğlu Uraz Mavi ile birlikte yaşıyor. Babası emekli, annesi ise bir bankanın yemekhanesinde çalışıyor. Eşi Pelin, Mavi’nin doğumundan beri çalışma hayatından uzak evi ve çocukları idare ediyor. Ejder eve gelince Mavi ile oyun, yemek, uyku fasılları geçiliyor. Ufaklık uyuduktan sonra aile sohbeti ile içilen çaylar ve sonrasında 05:35’te başlayacak yeni güne hazır olmak için uyku vakti geliyor Ejder’in.

Mehmet Ali Yükselen

Haziran, 2021